Bir Cevabı Olmalı!

Yaz aylarının sonuna geldik. Tam da televizyon ve sosyal medya mecralarında barajların doluluk oranlarının gündemin ilk sıralarında yer alıyor.

İnsanların birkaç saniyeliğine de olsa aklına ‘acaba global bir susuzluk’ mu yaşanacak sorusu geliyor.

Tabi ki bireysel tedbirler çok büyük önem arz ediyor fakat; asıl öncülüğü yerel yönetimlerin yapması
gerekmez mi?

Dünyada yaklaşık 844 milyon insan içme suyuna ulaşamazken, gece gündüz şehirlerimizi
güzelleştirmek için her bulunan boşluğa futbol sahası titizliğiyle çim ve dönemsel süs bitkileri ekmeye
çalışan belediyeler sulama yöntemleri ile ilgili daha teknolojik bir sisteme geçebilir mi?

Bursa’daki ilgili akademik odalarla bir araya gelerek su ihtiyacı minimum seviyede olan bitkilerle
süsleme yapmak ne kadar tasarrufa neden olur acaba bu hesaplanabilir mi?

Sadece adı yeşil kalan, hatta artık bu tanımın unutulmaya yüz tuttuğu Bursa’mızın önümüzdeki
yıllarda daha büyük su sorunları yaşamaması adına artık ciddi önlemler alınmalı.

Ana yollar üzerindeki görünümü güzelleştirmek pahasına gerçekleştirilen kontrolsüz sulama faaliyetleri “Önde giden bir
tanker arkada koca bir hortumla su fışkırtan çalışanlar” içme suyuna ne kadar zarar veriyor?

Tabi bir de bu bitkileri dikenler, çimleri biçenler, bakımlarını yapanlar vs vs…

Tam da bu noktada belediyenin neredeyse her ilçede bulunan ve gayet başarılı çalışmalara imza
atan arıtma tesislerinden yakındaki derelere deşarj edilen sular bu alanlarda kullanılabilir mi?

Damlama sulama sistemleri kurulsa acaba sulama için harcanan araç yakıtları çim biçme
makinelerinin bakım ve onarım masraflarıyla bu iş karşılanabilir mi?

Burada emek harcayan belediye personelleri içme suyunun temiz kalması için farklı bir birim oluşturmak için kullanılabilir mi?

Bu soruların tamamının bir cevabı olmalı…