Bursa’da, DOĞADER, Nilüfer Kent Konseyi Hayvan Hakları Grubu, Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Bursa Barosu ve Bursa Veteriner Hekimleri Odası iş birliğiyle “Kızıl Geyik İhalesi İptal Edilsin” talebiyle bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, yaban hayvanlarının öldürülmesinin spor, hobi veya ihale konusu yapılamayacağı vurgulandı ve avcılığın bir eğlence aracı değil, cinayet olduğu ifade edildi.
“Katliam İhalesi İptal Edilmeli”
Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen eyleme, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri katıldı. DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Güler, yaptığı açıklamada, Türkiye’de kaçak hayvan avcılığının kontrol edilemediğini ve yaban hayvanlarının yeterince korunmadığını belirtti. Güler, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın verilerine göre, 1970 yılından bu yana küresel yaban hayatı nüfusunun %70 azaldığını ve Türkiye’de koruma önlemlerinin yetersiz olduğunu söyledi. “Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, avcılardan ve av turizmi şirketlerinden ihale ve kura yöntemiyle para alarak, yaban hayatın katledilmesine öncülük ediyor,” diyen Güler, 1 Eylül 2024 – 29 Şubat 2025 tarihleri arasında 38 kızıl geyiğin öldürülmesine izin veren ihalenin derhal iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Avcılık Cinayettir!”
Eylemde konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, avcılığın cinayet olduğunu belirterek, kızıl geyiklerin yaşatılması için tüm vatandaşları duyarlılığa davet etti. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal ise son 50 yılda birçok hayvan türünün yok olduğunu ve bu durumun insan kaynaklı iklim kriziyle daha da kötüleştiğini belirtti. Baysal, Türkiye’deki yasaların hayvanların yaşam hakkını koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Devlet Öldürmez, Yaşatır” Sloganları Yükseldi
Eylem sırasında “Devlet öldürmez, yaşatır” sloganları atılırken, Bursa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Dilruba Uslu, Türkiye’deki hukuk sisteminin hayvanları yeterince koruyamadığını ve hayvanların yaşam hakkını savunmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti.
Sarıbal: Birlikte Mücadele Edelim”
ormanların tıraşlanması, hayvanlara saldırılması ve tüm bu olayların kar ve rant ilişkisi üzerinden değerlendirilmesi ile karşı karşıyayız. Bugün bu ülkede yaşanan şey, iktidarın yağma, yok etme ve katliam politikalarıdır. Bunu çok açık ve net bir şekilde görmek zorundayız.
Susuzluğa mahkum olmuş bir ülkede, ormanları ve ekosistemin bütününü bozarak bu ülkeyi adeta cehenneme çevirmiş bir yapı ile karşı karşıyayız. Orman Bakanlığı da bu duruma aracılık yaparak, kaçak avcılığın önünü açmak için sözde ihaleler yapmaya çalışarak, kaçak avcılığı yasallaştırma çabası içerisindedir. Kontrolü olmayan, ormanlarına sahip çıkmayan, suyuna sahip çıkmayan, ülkenin tüm varlıklarına sahip çıkmayan bir Orman ve Tarım Bakanlığı’ndan başka ne beklenebilir? Elbette hiçbir şey. Sadece bu ihaleden gelir elde etmeyi düşünmekteler, başka bir çabaları yok.
Değerli dostlar, biraz önce arkadaşımızın da söylediği gibi, hukukun tamamen teslim olduğu, tarafsızlık ve bağımsızlığını yitirdiği, tek adamın her şeye karar verdiği bir ülkede, onun bakanının da ondan bağımsız düşünmesi mümkün değil. Tek çaremiz var: birlikte hareket etmek. Sivil toplum örgütleri, akademik odalar ve demokratik kitle örgütleri hep birlikte bu ülkenin sahibi olduğumuzu ortaya koyacağız ve birlikte mücadele edeceğiz.
Bu ihalenin iptal edilmesini istiyoruz. Hayvanları öldürmek cinayettir, geyikleri öldürmek cinayettir. Hayvanlar yoksa, hayat da yok. Keçileri kovdunuz, müteahhitleri ormana saldınız; şimdi kalan bütün canlıları da kökünden kesip yok ediyorsunuz. Buna itiraz ediyoruz ve karşı olduğumuzu bir kez daha açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Bu dayanışmayı büyüterek, bu ülkenin ormanlarının halkın olduğunu ve hepimizin olduğunu söylemeye devam edeceğiz. Ormanlar, bir grup küçük yağmacının değildir.” dedi.
Eylemde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, Türkiye’nin doğasını ve yaban hayatını koruma adına mücadeleyi sürdürme kararlılığında olduklarını belirttiler.