Elektronik Seçim! Elektronik Oynama! ALİRIZA DURMAZ YAZDI…

Yıl eski değil… Bundan iki ay önce, 12 Eylül 2024 Perşembe günü, Ankara’daki kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, COVID-19 salgını döneminde 85 milyon kişinin kimlik bilgilerinin çalındığını kabul etti. Bu verilerin pandemi döneminde çalındığını iddia etti. Ancak bu veri hırsızlığının yalnızca o döneme ait olmadığı ihtimali oldukça yüksek! Konuya dair dönemin güncel kayıtlarıyla ilgili şüpheler var. Sosyal medyada da bu konuda bazı iddialar gündeme gelmişti; örneğin, tapu kayıtlarının sahiplenme süreleri ile karşılaştırılarak güncel olduğu öne sürülen paylaşımlar gördük. Bu paylaşımların ne kadar gerçeği yansıttığı bilinmez ama…

Bu haberlerin ardından, gerçekten 80 milyon veri çalındı mı diye inceledim. Bir yazılımcı olarak, bu verilerin erişilebilir olup olmadığını doğrulamak için merakla araştırma yaptım ve bu verilere gerçekten ulaşılabilir olduğunu görünce ülkem ve halkım adına büyük üzüntü duydum. Bu durum, zaten dolandırıcıların kol gezdiği, birçok insanın dolandırılma haberlerinin eksik olmadığı ve yoksulluğun arttığı bu dönemde, yasa dışı faaliyetlerin daha da artacağına dair endişelerimi perçinledi.

Bugün, YSK Başkanının haberlerini görünce bir bildirim dikkatimi çekti. Açıklama aynen şöyle: “YSK Başkanı Yener: Amerikan seçimlerini izledik, elektronik oylamaya hazırız.” Bu çıkış, aslında yeni bir tehlikenin de habercisi değil mi?

Geçmişte, seçim pusulalarının kaybolduğu, seçimlerin usulsüzlükler nedeniyle yenilendiği bir döneme tanık olduk.

İBB gibi Türkiye’nin en büyük metropolünde, hatta dünyanın sayılı metropollerinden birinde şaibeli iptallerin yapıldığı bir seçim sürecine çok yakın bir tarihte şahit olduk! Hal böyle iken, MHP’nin elektronik seçim çağrısının ardından YSK Başkanının “Elektronik seçime hazırız” demesi, akıllarda iki soru bırakıyor:

AKP, yeni bir seçim kazanma stratejisi mi arıyor? Erken seçim mi geliyor?

Normal sandığı koruyamayan YSK, elektronik oylamayı bütün bu gelişmeler ortada iken “elektronik oynama” riskini görmüyor mu? Yaşanan onca şeyden sonra, sağlıklı bir veri izlenebilirliği ve güvenliği nasıl sağlanabilir?

Hazır olmadığımız halde böyle bir seçime gidilirse, izlenebilirlik ve şeffaflık gibi temel kriterler ihmal edilirse, ABD’deki gibi elektronik oylama yapılan eyaletlerde Trump’ın kazanamaması gibi örnekler bu seçimin bir “elektronik oylama” değil “elektronik oynama”ya dönüşebileceğinin göstergesi olabilir!

Burada muhalefetin tutumu belirleyici olacak.